İstanbul’da Güzel Bir Gün Geçirmek İsteyenler İçin Öneriler

Muhteşem İstanbul Boğazı, çam ağaçlarıyla nefes alan adalar, masal diyarlarını andıran ormanlar, tarihi görkemli çarşılar ve mekanlar, şehir içinde görkemli akvaryumlar ve çok daha fazlası… İstanbul, şehirde güzel bir gün geçirmek isteyen ziyaretçilerine sayısız alternatif sunuyor…


Adaları’na, şehre bu kadar yakın olmalarına rağmen kendilerine has bir dinginlik içinde adeta başka bir dünya izlenimi veren bu eşsiz takımadalara doğru çizilecek bir rota olabilir. Bir zamanlar Bizans imparatorlarının düşmanlarını sürgüne yollamak için tercih ettikleri bu adalar, şimdi huzur dolu manzaralar eşliğinde yapılacak yürüyüşler, deniz kenarında yenecek keyifli öğle yemekleri ve daha pek çok ilgi çekici alternatif ile dışarıda güzel bir gün geçirmek isteyenler için ideal destinasyon olarak ön plana çıkıyor. Çam ağaçlarıyla kaplı tepelere bakan terakota seramikli manastırların; taş döşemeli, sessiz sakin yollarda konumlanan, 19. yüzyıl sonlarına tarihlenen görkemli konakların karakter kattığı Adalar, araç trafiğine kapalı oldukları için keyifli bir bisiklet turuyla keşfedilebilir. İlginizi çekti mi? 4 büyük adaya da vapur seferleri mevcut da olsa, en keyifli alternatif Mandarin Oriental’in profesyonel rehber eşliğinde düzenlediği, talebe göre özel olarak programlanabilecek ada turları olacaktır.

 

Tekne turundan döndüğünüzde ise, elbette sizi bekleyen başka serüvenler olacak. Belki Belgrad Ormanı’nın yapraklarla kaplı patikalarında, belki de karnı zil çalan köpek balıklarını öğle yemeklerini yerken izleyebileceğiniz İstanbul Sea Life’ta…


Tarihe Tanıklık Eden Masalsı Evleri Görün

Adalar, uzun yıllar boyunca, hafta içi ferah bir deniz havasına veya çam ağaçlarının gölgesinde yapılacak keyifli bir yürüyüşe hasret kalan İstanbullular için vazgeçilmez bir hafta sonu inzivası destinasyonu olmuştur. Burada, onların yemyeşil yapraklar ve görkemli demir kapılar ardında yükselen konaklarını görebilirsiniz. İtalyan tarzı villaları, süslü Osmanlı yapılarını geçtikten sonra, batıya ilerlediğinizde, karşınıza Leon Trotsky’nin sürgündeyken Rus Devriminin Tarihi adlı eserini kaleme aldığı Yanaros Konağı çıkacak. Günümüzde üstü açılmış bir harabe halinde olan konağı yürüyüş yolunuzda, ağaçların arasından görebilir, zengin bir tarihten etkileyici izler yakalayabilirsiniz.


Ödüllendirici Bir Deneyim İçin Yükseklere Çıkın

Adalara yapılacak bir gezinin amacı genelde manzara seyri olmasa da Büyükada’da kaçırmamanız gereken bir görüntü olduğunu bilmelisiniz: tepe üstünde konuşlanan 18. yüzyıl kilisesi Aya Yorgi (Aziz George). Dik bir yokuş çıkacağınızdan, bisikletlerinizi Lunapark meydanında bırakıp çamlar arasındaki patikayı usul usul tırmanmanızı tavsiye ederiz. Beyaz boyalı, mütevazı ön cephe sizi yanıltmasın içeride altın kaplamalı ikonaları, loş ışık veren avizeleri ve adeta yıldızlarla kaplı kubbesi ile Aya Yorgi Kilisesi, insanı oldukça derinden etkileyen bir atmosfere sahip. Kilise ziyaretinizin ardından da pırıltılı deniz manzarasını hayranlıkla izleyebilir veya Yücetepe Kır Gazinosu’nun çamlar arasındaki muazzam terasında güzel bir öğle yemeği yiyebilirsiniz.


İstanbul Şehir Merkezinde Keyifli Bir Gün İçin…

Belgrad Ormanı & Atatürk Arboretumu

İstanbul’un kuzeybatısında konumlanan Belgrad Ormanı, İstanbulluların doğa kaçamağı yapmak için sıklıkla tercih ettiği bir lokasyon. 5,442 hektara yayılan, içinde geyik ve yaban domuzu gibi hayvanların da yaşadığı bu ormanlık arazide, yürüyüş ve koşu rotalarının yanı sıra göl kenarında piknik yapmak için ideal noktalar da sizleri bekliyor. En güzel görünümüne kızıl – altın renklere büründüğü sonbahar aylarında kavuşan ama yıl boyu göz alıcı olan Atatürk Arboretumu da bu ormanın sınırları içerisinde yer alıyor. Hışırtılı ağaçların arasından, dingin göllerin kıyılarından ilerleyerek gezebileceğiniz bu alanda piknik yapmaya izin verilmese de öğle yemeğinizi mütevazı kafeleri, ev yapımı börekleri ve leziz mantısıyla bilinen komşu mahalle Bahçeköy’de yiyebilirsiniz.


Sea Life İstanbul

Mandarin Oriental Bosphorus, İstanbul’dan araba ile yaklaşık 40 dakikalık mesafede yer alan Sea Life akvaryumunda, sizleri sevimli pigme denizatlarından çekiç başlı köpek balıklarına geniş bir yelpazeye yayılan birbirinden ilginç deniz canlıları bekliyor. Tropikal resifler, kaya havuzları ve ‘kaplumbağa dünyası’ gibi tema alanları olan akvaryumda, aynı zamanda yürüyerek geçebileceğiniz 83 metrelik bir tünel boyunca yüzerek size eşlik edecek köpek balıklarını ve dev vatozları da görebilirsiniz. Burada küçükler deniz yıldızlarını yakından incelerken ya da Nemo’yu ararken öğlen saatlerinde de her yaştan ziyaretçinin ilgisini çekecek heyecanlı balık besleme seansları gerçekleşiyor. Akvaryumda, vatoz ve denizatı yetiştiriciliği veya yaralı deniz kaplumbağalarını doğaya tekrar salmak üzere iyileştirme programı gibi doğal yaşamı korumaya yönelik çeşitli programlar da yer alıyor.